Ebeveynin oyuna dahil olması her zaman kolay olmayabiliyor. Yorgun luk, hayatın yoğunluğu, oyunu ebeveynin sevmemesi gibi sebepler ile oyun oynamak anne ve babalar için zorlayıcı bir sürece dönüşebiliyor. Kuşkusuz ki çocuk için oyun gerekli, temel, ihtiyaçlardan biridir. Ancak oyun  oynamak için istemeden oynamak çocuğumuza mecburen ilgilendiğimizi ve biran önce oyunu bitirmek istediğimizi anlayarak olumsuz davranışlara yönelebilmektedir. Önemli olan her zaman oyun oynamak, çocuğumuzun istediği oyunu oynamak değildir. Önemli olan çocuğumuzla oyun oynarken bunu gerçekten severek isteyerek yapmamızdır.

Çocuğumuzu hayata oyun ile hazırlamak hem geleceklerine yapacağımız kalıcı yatırım hem de karakterine dokunabileceğimiz gizli bir yol, yolculuktur. Birlikte büyürken oyun ile öğretmek, yaşayacağı süreçlere oyun ,ile hazırlamak eğlenceli olduğu kadar da kalıcıdır. Anlatacağımız hikayeler vereceğimiz öğütler/ nasihatler çok kıymetli olmakla birlikte çocukların unutmasına ne yazık ki oldukça elverişlidir. Evladımıza vermek istediğimiz  doğruluk, dürüstlük, sevgi, saygı vb. değerleri  oyunlar ile öğrettiğimizde hem kalıcı bir anı ile bilgiyi hayata uyarlayarak deneyimleme fırsatı sunmuş oluyoruz hem de yaşamı boyunca başına gelebilecek olumsuz durumlara, olaylara karşı da öngörebilme becerisi, olayları öncesi – sonrası olarak değerlendirebilme, neden sonuç ilişkisi kurabilme gibi becerileri de kazandırabilmiş oluyoruz. Oyun çocuğun dünyasına açılan bir kapı olduğu kadar sadece çocuklar için faydalıdır ya da gereklidir algısı yanlıştır. Oyun 7 den 77 ye her insan için faydalı ve gereklidir. Bulmaca çözmek, zeka oyunları oynamak ve hatta legolardan ev yapmak da hayatın koşuşturmacasında kendimizle geçireceğimiz verimli zamanlardan sayılır. Ancak oyunu çocuğumuzla güvenli bağ kurabilmek için araç olarak kullandığımızda çocuğumuz ile sarsılmayacak bir ilişkinin temellerini atabilmiş oluyoruz.

Oyun hafızası

Çocuklar oynadıklarını oyunu ve oyunda öğrendiklerini çocukluk hatıralarında en baş sıraya yazarlar. Oyun oynadıkları kişiler çocuklar için özel anlamlar taşır. Bir çocuğun güvenini kazanmanın en güzel ve anlamlı yollarındandır birlikte oyun oynamak.

Çocuğunuzla oynayacağınız oyunda öğretmek istediğiniz bir kavram, hazırlamak istediğiniz bir durum varsa öncelikle planlanmış oyunlara çocuğunuzu davet edebilirsiniz. Örneğin okula yeni başlayacak evladınıza okul nedir? Neler yapılır? Öğretmen nedir?  Gibi sorular sorduktan sonra hadi sen öğretmen ol bende senin öğrencin olarak senden renkleri öğreneyim diyerek oyuna davet edebilir, çocuğunuzun okul ile ilgili olumsuz duygu ve düşüncelerini öğrenebilir bunları yeniden yapılandırabilirsiniz.  Ergenlik döneminde bir çocuğunuz varsa soru cevap oyunları oynayabilir, bazı cümleler kurup sonunu onun tamamlamasını isteyebilirsiniz. Böylece ergenin dünyasında merak ettiğiniz soruların cevabını sorgulamadan sorabilmiş ve öğrenmiş olursunuz.  Aynı zamanda ergenlik döneminde ki ergenin kendisini anlamlandıramaması, onu kimsenin anlayamadığına dair olumsuz düşünceleri ve sorgulayan anne – baba tutumu gibi olumsuz duygu ve düşünceler yerini anlamaya çalışan ve meraklı anne babalara, sevildiğini ve anlaşıldığını düşünen bir ergene bırakacaktır.

Bağlanma oyunları

Doğum ilk travmadır ve çocuk annesinin bakım vermesi ile kendisini güvende hisseder. Çevresinde olup biteni bakım verenden öğrenir.  Nesnenin devamlılığına dair bir fikri olmayan bebek anne, babasının elleri ile yüzünü kapatıp açma oyunu ile onu bırakmadıklarını fark eder. Kısa süreli uzaklaşmalara dair tölerans geliştirerek kendi güvenliğini teyit eder. Oyunlar her dönemde farklılık gösterse de en doğru oyun oynayanın ihtiyacına uygun olandır. Spontan oyunlar oynayarak 5 dakikalık zamanı değerlendirebildiğimizde evlatlarınız da onlarla zaman geçirmekten gerçekten mutlu olduğunuzu anlayacaklardır. Çocuklar yürümeyi yeni öğrendiklerinde bakım verenden biraz uzaklaşır sonra dönüp bakarlar. Eğer bakım veren gülümser ve bir sorunun olmadığına dair jest ve mimikleri ile çocuğu desteklerse çocuk kendisinin güvende olduğunu anlar ve devam eder. Bağlanma oyunları da sadece çocukken oynanabilecek oyunlar değildir. Her yaş düzeyinde çocuğun, yetişkinin ihtiyacı değişir. Kendisini sevilen, değer verilen ve güvende hissetmek isteyen herkes bağlanma oyunlarını oynayabilir. Bağlanma oyunları saçma oyunlar olarak söylenebilir. Yönlendirilmemiş, planlanmamış, kısa süreli ve oldukça eğlenceli oyulardır. Çocuğunuz eve geldiğinde koluna dokunup ebesin diyerek oyunu başlatmak, çocuğunuz sizi oyuna davet ettiğinde bu davetini kabul ederek onun oyununa dahil olmak bağlanma oyunlarının başlangıcıdır. Bu durumlar gözetilerek oynayacağınız her oyun bağınızı güçlendirecektir.

Cezasız disiplin

Ceza bir disiplin yolu değildir. Aslında cezasını çekmeyi kabul ederek kişiye yanlış yapma hakkı verir. Disiplinli olmak, disiplinli evlatlar yetiştirmenin ilk yoludur. Oynadığınız bir “Hedef 5 ” oyununda kaybettiğinizde ve kazandığınızda verdiğiniz tepkileri çocuğunuzda da görmeye başlarsınız. Cezaya verilen tepki de benzerdir. Cezasız, doğru davranışın eğitimi için oyun oldukça işlevseldir.  Oyuncağını paylaşmak istemediği için arkadaşını ısıran ya da vuran çocuğunuza paylaşmanın sınırlarını oyun ile öğretebilir, istemediği durumlarla nasıl başa çıkması gerektiği konusunda örnek olarak fark ettirip olması gereken/ beklenen davranışı kazandırabilirsiniz. Alışverişe gittiğinizde her gördüğü oyuncağı almak isteyen çocuğun açlığı oyuncağa değil oyunadır. Bu ihtiyacını fark ederek evdeki oyuncaklarına farklı anlamlar, amaçlar yükleyerek  yeni oyunlar kurarak oyun ihtiyacını karşılamakla birlikte çocuğunuzun hayal gücünün gelişmesine ve yeni fikirler üretebilmesine katkı sağlamış ve yol göstermiş olursunuz.  Ergenlerde olumsuz davranışı aynalayarak, aynı duruma ergeni maruz bırakarak size nasıl hissettirdiğini fark ettirebilir, empati gücünü geliştirmesinde destek olabilirsiniz.

Bursa Özel Osmangazi Okulları

PDR Birimi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Destek Hattı